Bizim oğlanı evlendireli tam bir ay oldu. Sonra da iş bulmak ve çalışmak için İstanbula gitti. Oğlan iş ve ev bulana kadar gelin bizim yanımızda kalacaktı. Gelinim daha 21 yaşında, kapalı giyinen, fakat etine dolgun düzgün vücudu ile görülmeye değer, her erkeğin sikmek isteyeceği esmer güzeli bir kız idi. Hele arkadan bakınca, ayak bileklerine kadar uzun eteğinin içinde yürürken bıldır bıldır titreyen o koca götü yokmuydu! Zaten bizim oğlana kız istemeye gittiğimizde gelinin o götüne hasta olmuştum ve kızı oğlana isterken sanki kendime istiyormuşum gibi sevinerek istemiştim.
Oğlan İstanbula gideli bir hafta olmuştu ve ben içimdeki canavar hislerimi bir hafta zor zapt ettim. Kolay değil evin içinde böyle güzel götlü taze bir gelin dolaşırken, (kayınbabası da olsa) bir erkeğin rahat durması. Hele bir de ev işleri yaparken, yerleri süpürürken önümde domalmaları falan bana kafayı iyice yediriyordu. Sanki bilerek ve isteyerek öyle hareketler yapıyor gibiydi. Artık çıldırmıştım ve kafama koymuştum, gelinimi sikecektim, hem de o hasretini çektiğim koca götünü sikmek ve götüne akıtmak istiyordum. Günlerden Salı, bizim hanım her Salı komşularla bir yerde toplanırlar ve genelde bizim gelini de götürürdü. Fakat ben bir hasta numarası yaptım ve karım gelini götürmedi. Gelinden evde kalıp bana bakmasını istedi, gelin de niyetimden habersiz bunu kabul etti…
Karım gittikten sonra aradan yarım saat geçti. Ben koltukta uzanmış hasta numarasına devam ederken, gelin yanıma gelip, “Bir şey istermisin baba?” diye sordu. Ben de şaka mahiyetinde, “Gel yanıma uzan!” dedim. Gelinim çok şaşırmıştı, yüzü kızardı ve ve ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece dondu kaldı. Birkaç saniye sonra şoku atlatıp da kendine gelince, “Mutfakta işim var!” deyip mutfağa kaçtı. Ben de hemen kalktım ve peşinden mutfağa gittim. Geline arkasından yanaştım ve kalkık yarrağımı kalçalarına dayadım, boynunu boğazını okşayarak, “Hadi gel içeri gidelim biraz uzanalım!” dedim. Ben bastırıyorum, “Hadi gel artık!” diye. Gelinim de, “Hayır olmaz! Ayıp ayıp, yaşından başından utan, ben senin kızın sayılırım!” diye kaçmaya çalışıyordu. Artık canavar hislerim tamamen beni tamamen kontrol altına almıştı, gelinimi kolundan tutup sürükleye sürükleye salona götürdüm ve koltuğun üzerine yüzükoyun attım…
Gelin kalkmaya çalışırken ellerini arkadan tuttum ve üzerine çullandım. Gelinim altımda başladı kıvranmaya, “Bırak beni!” diye yalvarıyordu. Bense tamamen azmış ve kudurmuştum, gelini o koca götünden sikmeden bırakmaya içimdeki şeytan izin vermiyordu. Elimin tekiyle eteğini beline topladım ve külodunu aşağı sıyırdım. Sonra başladım gelinin taze götünü okşamaya. Hem okşuyordum hem de parmağımla götünün daracık deliğini benim koca yarrağa hazırlıyordum. Gelinim ağlayarak yalvarıyordu, “Bırak beni!” diye. Gelinime, “Tamam! Sakin ol yavrum! Amına ellemeyeceğim, seni sadece götten istiyorum, götünü bir kere sikeyim, ondan sonra söz bırakacağım!” dedim. Gelinim hüngür hüngür ağlamaya ve kıvranmaya devam ediyordu. Ben de artık götünü okşamayı ve parmaklamayı bıraktım ve yarrağımı dışarı çıkardım. Artık o hasretini çektiğim götün tadına bakmak istiyordum…
Elimle yarrağımı gelinimin götünün deliğine dayadım. Gelinin götü zaten benim parmaklamdan biraz alışmıştı, ben de fazla acı çekmemesi için götünün deliğine az tükürdüm ve gelinimin o güzel götüne yavaş yavaş girmeye başladım. Hem gelinime gereksiz yere acı vermek istemediğimden yavaş giriyordum, hemde bu işin sonuna kadar zevkini almak istiyordum. (Benim yarrağım biraz büyüktür ve hatırı sayılır kadar da kalın). Yarısı girmişti ki gelinim başladı bağırmaya, belli ki çok acı çekiyordu. Hemen boşta kalan elimle ağzını kapattım ve götüne girmeye devam ettim. Çok sürmedi yarrağımı köküne kadar gelinimin daracık deliğine sokmuştum. Gelinim yarrağımın verdiği acı ve benim ağırlığım altında kıvranırken, ben başladım pompalamaya. Gelinin daracık göt deliğini sikmek o kadar tat ve zevk veriyordu ki, boşalmamak için zor tutuyordum kendimi…
10 dakika yavaş tempoda götünü siktikten sonra gelinim altımda kıvranmayı ve bağırmayı kesmişti, bayılmış gibi bir hali vardı. Ağzını ve ellerini serbest bıraktım, hiç bir hareket yoktu. İki elimle kasıklarından tutup götünü biraz yükselterek tempoyu hızlandırdım. Zaten benim de fazla dayanacak halim kalmamıştı, çok geçmeden büyük bir rahatlamayla gelinim daracık götüne boşalmaya başladım ve üzerine yıkılıverdim. Son damlaları da götüne akıttıktan sonra yarağımı götünden çıkarıp, öteki koltuğa oturdum ve gelinin götünü seyretmeye başladım. Sanki bizim gelinin götünden patlıcan çıkarmışlar gibi, götünün deliği iyice açılmıştı. Bir sigara yaktım ve gelinimin büzüğü kapanana kadar seyrettim. Gelinim 10 dakika kadar ölü gibi hareketsiz yattıktan sonra anca kendine geldi. Koltuktan zar zor kalkabildi ve külodunu çekip eteğini indirerek tuvalete gitti. Çıktığında gelinime, “Bana bak, bundan kimseye bahsetmeyeceksin, değilse millete senin orospuluk yaptığını söylerim ve babanın evine geri yollarım!” dedim. Gelinim de ‘Tamam’ anlamında başını salladı.
O günden sonra gelinim benle bir saniye bile yalnız kalmadı ve hiç konuşmadı. Sadece yanımızda birileri varken benle konuşuyordu. Oğlan iki ay sonra bizim gelini alıp İstanbula götürdü.