Merhaba, ben Münih’ten Ali, 39 yaşındayım ve evliyim. 1.84 boyunda, 100 kilo civarında, kahverengi gözlü, siyah saçlı, bayanlar tarafından çok beğenilen bir tipe sahibim (hafiften göbekli olsamda!). Birazda çapkınımdır. Eşimi evlendikten sonra hiç aldatmadım, ta ki geçenlerde olan olaya kadar. Bunu itiraf edip, en azından sizlerle paylaşarak rahatlamak istiyorum.
O gün canım hiç işe gitmek istemedi. İşyerini arayıp rahatsız olduğumu söyledim. Eşim de çalışıyor bu arada ve sabah erkenden çoktan işe gitmişti bile. Çocuklarda okuldalar tabiki. Evde biraz daha kelle yaptıktan sonra, yüzmeye gitmeye karar verdim. Yüzmeyi çok severim ve bir kaç kulaç attıktan sonra, kendimi hep daha iyi hissederim. Mayomu, havlumu falan dolaptan alıp çantama koyduktan sonra, atladım arabaya ve doğru yüzme havuzunun bulunduğu parka gittim.
Oraya vardıktan sonra (hava iyi olmasına rağmen) çok az insan olduğunu fark ettim. Sonra kendi kendime ‘İş günü, belki ondandır’ diye düşünerek girdim içeriye. Üzerimi soyunma kabininde değiştirdim ve büyük havuzun yolunu tuttum. Büyük havuzda yüksekten atlama bölümü var çünkü. Bu ara atlamaktan zevk duyarım 😉 Çıktım 5 metrelik atlama kulesine ve saldım kendimi derinlere, tabiki salto halinde.
Bunu gören 3 bayanın hoşuna gitmiş olmalı ki, yakınıma geldiler ve bana bakarak gülüşüyorlardı. Ben bir kaç defa atladım ve değişik hareketler gösterdim. Bayanlardan bir tanesi bana seslendi ve “Tersten atlayabilirmisin?” diye sordu. Ben de, “Her türlü atlarım!” diyerek, biraz müstehcen bir şekilde cevap verdim. Onların da benden duymak istedikleri buymuş zaten, bana, “İnanmıyoruz, göster bize!” diyerek fişekliyorlardı.
Bu arada sizlere bayanları tarif edeyim. Bir tanesi balık etli, çok hafif tombul, kumral güzel bir bayan. Malzemeler yerinde gözüküyordu, en azından benim hoşuma gidebilecek bir tip. İkinci bayan esmer, ince ve narin bir tipte, saç ve gözler kahverengi. Ölçülerini tahminle 85/65/85 olarak söyleyebilirim. Yani 50 kilo değildir bile. Üçüncü bayan ise tam öbür iki bayanın arası bir tipe sahip. Yani 95/65/95 diyebilirim. En seksi olanı da oydu benim gözümde. Zaten ötekileri gibi pek konuşkan değil, sakin biriydi. Saçları siyah ve gözleri yeşildi.
Muhabbet, onların bana laf atmasıyla başlamıştı, sonra ben onların yanına giderek, devam etti. “Ben Ali, ya siz…?” diye kendimi tanıttım. “Sen Alman değilmisin?” diye sordular. “Ne fark eder?” dedim. “Hiiiç, benzemiyorsun da…” dediler. “Ben Jutta.” (kumral olan), “Ben Sandy, (esmer ince olan) ve bu da arkadaşımız Shirin.” dediler. “Kendisinden duysam daha güzel olurdu, ne kadar güzel bir isim böyle!” dedim. “Malesef arkadaşımız konuşamıyor, dilsiz. Kendisi Azerbeycan’dan ve 2 senedir Almanya’da.” dediler. Kızların hiç biri 25 yaşından fazla değildi. Benim kendi tipimde zaten 39 falan göstermiyor, genelde tahmin edenler ‘30 başlangıcı’ diye iltifat ederler bana.
Kızlarla sohbet bayağı güzel gidiyordu. Amaçlarını her fırsatta belli etmeye çalışıyorlardı. Müstehcen konuşmalardan kim ne isterse onu anlıyordu zaten. Dedim ya, en hoşuma giden dilsiz Shirin’ di. Ne yapıp edip onu sikmeliydim. Sikemesem bile en azından elleyip öpmeliydim. Alman kızları daha azgın olduklarından (zaman ilerledikçe) el şakaları falan yapıyorlardı. Hatta iyice azdıklarında popoma elliyor ve iltifatlar yağdırıyorlardı. Ben de kendi kendime ‘Senin elin armut toplamıyor ya…’ deyip onlara ara sıra küçük tacizlerde bulunuyordum. Shirin hep gülüyordu ama hep uslu duruyordu. Beni cezbeden de buydu zaten. O asil, çekingen, nazlı ama gayet efendi hali.
Kızlara sordum, “Havuza birlikte girelim mi?” diye. “Zaten bunun için burada değilmiyiz?” diye bir cevap aldım Jutta’dan. Hep birlikte atladık havuza. Kızların kesin sikiş peşinde olduklarına kanaat getirdim. Benim arzum ise Shirin’di. Adı gibi güzel ve çekici bu kızla muhakkak bir bağlantı ve yakınlık kurmam lazımdı. Fakat konuşma özürlü olduğu için, bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum.
Havuzda şakalasmalar ve oyunlarla güzel zaman geçiriyorduk. Birden birisi suyun içinde mayomu aşağı çekince ürktüm. Sonra suyun berraklığından koyu saçlı birinin sikimi sıvazladığını gördüm. Etrafıma baktım Jutta ve Sandy biraz uzaktan gülüyorlardı. Bir tek Shirin yoktu, kesinlikle bu Shirin’di! Hiç bozuntuya vermeden Shirine sikimi dahada yakınlaştırıyordum. Tanrım, birden sikimi suyun altında ağzına aldı ve saksofon çekmeye başladı. Başından tutup sikime doğru ileri geri yapıyordum.
Birden bıraktı ve su üstüne çıktı. Nefes nefese kalmıştı. Mayomu geri çektim yukarı ve Sirine “Burda olmaz, gel birlikte kabinlere gidelim!” dedim. Utanmış ve nazlıca bir tavırla ‘Tamam’ anlamında kafa salladı. Sikimbiraz indi ve elinden tutup havuzdan çıkardım onu. Bizi giderken gören öteki kızlar “Nereye?” diye sordular. Ben de, “Birazdan geliriz, merak etmeyin!” dedim. “Olmaz, bizde geleceğiz, arkadaşımızı yalnız bırakmayız!” dediler.
Hep birlikte kabinlere giderken, onlara hepimizin kabine sığamıyacağımızı anlatmaya çalıştım. “Kabin olması şart mı?” diye sordular. Ben de, “Ulu orta olmaz ki!” dedim. “En iyisi hep birlikte, yüzme parkından çıkıp, göle gidelim!” dediler. Biraz uzak bir köyde küçük bir gölet vardı. “Tamam.” dedim ve onlar arabası ile, ben de Shirin’le benim arabayla, arkalı önlü gölete doğru yola koyulduk.
Tahminen 30 km yolumuz vardı, yani nerden baksan yarım saat yalnızdım Shirin’le. Öteki kızlar arabayla bir ara öne geçtiler. Bendeki de muzurluk değil mi, onlara pek fark ettirmeden mesafeyi iyice araladım, sonra ormalık bir bölgede bir ara yoluna saptım. Muhakkak Shirin’i sikmeliydim. Benim onu arzuladığımı bilen Shirin ise davayı çaktı ve gayet rahattı.
İyice daldım ormanın içine ve etrafı kontrol ettim. Bizi burda kimse göremezdi. Arabayı stop eder etmez, dudaklarım Shirin’in dudaklarındaydı. Ellerimi göğüslerine attım, muhteşemdi, tam ellerimi dolduruyordu. Shirin ise sikimi Shortumdan çıkarmaya çalışıyordu. “Gel inelim arabadan.” dedim. Benim arabanın arkası station tip olduğundan bagajı düz ve içine uzanacak kadar rahattır. Shortumu çıkardım ve uzandım arabanın bagajına. Shirin’de üzerini soyundu, ama gayet yavaş bir şekilde, bana Striptiz Show yaparcasına üzerilerindekileri teker teker çıkardı.
O muhteşem kız ırıl çıplak önümdeydi, tüm güzelliğiyle. Üzerime abandı ve sikime sarıldı. Ağzıyla yavaş yavaş yarı kalkık sikimi tamamen dikti. Sakso yaparken gözleriyle bana bakıyordu. Bu duruma fazla dayanamadım ve patlamak üzereydim, “Geliyorum…” dedim. Ama Shirin durmadı, öyle bir şiddetle boşaldım ki Shirinin ağzına. Hepsini yuttu, bir damlasını bile ziyan etmedi.
Ve ‘Sikimin biraz molaya ihtiyacı var’ diye düşünürken, Shirin bırakmadı, hatta daha şiddetli şekilde sikimi emiyordu. Benim sik oldu öncekinden daha bir demir. Çok aşırı sert olduğunu anlayan Shirin üzerimden kalktı ve beni arabadan dışarı çekti. Kendisi yattı içeri ve bacaklarını ayırdı. O tertemiz ve kılsız küçücük amını ilk defa net gördüm. O benim kendisini sikmemi beklerken, yumuldum amına ve yalamaya başladım. İnlemeye başladı Shirin. Ben de ‘Keşke konuşabilseydi, ne güzel sesi varmış kızın’ diye aklımdan geçiriyordum. Dilim hızlandıkça onun inlemesi de hızlanıyordu. Tam doruk noktasına yakın dilimi çektim ve yavaşça sikimi dayadım amının ağzına. Çok hassas bir şekilde soktum ucunu ve sanki bir direnç hissediyordum. Biraz daha yüklendim ve sikimin tamamını soktum amına…
“Ahh!” diye biraz ürkülen Shirin, sonra iyice gevşedi. Ben bu arada pompalıyorum sıcacık amının içinde. Biraz tuhaf bir hisle azıcık geri çekildim ve amından kanlar geldiğini fark ettim. “Sen bakiremiydin yoksa?” diye sordum. ‘Evet’ anlamında yine sadece başını salladı ve beni kendine çekti. Uzun bir öpücükten sonra, kanlı sikimi geri kanlı amına kendisi yerleştirdi ve haşince bakmaya başladı bana. Anlamıştım, sertçe sikilmek istiyordu. Var gücümle 10 dakika kadar siktim amından (olan oldu zaten düşüncesiyle). Shirin’in sesi ve nefesi yükseldikçe boşaldığı defaları sayıyordum adeta. Tam üç kez doruğa getirdim onu. Ben ise demin ağzına boşaldığımdan dolayı, daha belimi kontrol edebiliyordum. Ters çevirdim onu ve arkadan amına girdim tekrar. Bir elimle boynunu, diğeri ile belini tutarak vurduruyordum kalçalarına. Tekrar nefesi hızlandığında, ben de büyük bir zevkele Shirinin amına boşaldım.
Nedense çok geçmeden yapmış olduğum yanlışı düşünmeye başladım. “Korunmadık, hamile kalmayasın?” dedim ona. Omuzlarını çekti, ‘fark etmez ki’ dercesine. Ben tabi kızların hiçbirine evli olduğumdan bahsetmemiştim. Korktum ve bir sigara yakarak ağacın birine dayandım. Shirin yalnız bırakılmış bir haldeydi. Durumuna dayanamadım ve yanına döndüm tekrar, sarıldım ona. Tam, “Bak ben evliyim, size söylemedim…” diye başlamıştım ki sözüme, ağzımı kapatıp, bana el işaretiyle önemli olmadığını, beni sevdiğini anlatmaya çalıştı. Kız kısacık sürede bana kapılmıştı ve o hisle kendini bana teslim etmişti.
Karımla aram pek iyi olmasada, onu bunca zamandır aldatmamıştım. Zaten çocuklarımda var, ayrılık söz konusu olamazdı. Tanrım ne yapmıştım ben. Zevk yüzünden yuvamı yıkmak üzereydim. Diğer taraftan Shirinin o haline ciğerim dayanmıyordu. “Ben sana ömrüm boyunca bakarım…” dedim ona, “…ama karımdan ve çocuklarımdan ayrılamam.” diye anlatıyordum Shirin’e. Shirin ise sadece dinliyordu beni. Zaten nasıl konuşacaktı ki?
Neyse üzerimizi temizledik, ve ben giyinmeye başladım. Shirin hiç bir şey umurunda değilmiş gibi, yaklaştı yanıma ve elini sikime attı tekrar. Doymamıştı hala, sikişmeye devam etmek istiyordu. Ben ise zor zahmet ona durumun gittikçe kötüye gidebileceğini anlatmaya çalışıyordum. Sonunda o yendi tabiki. Arabadan bir şişe su aldı ve sikimi temizleye başladı, bir yandan da amını temizliyordu. Sikim avucunun içinde yine büyümeye başladı. Demir gibi oldu sonunda.
Yine ters döndü ve ‘Sik beni!’ dercesine yaslandı ağacın birine. Arkadan girdim amına ve yavaşça git gele başladım. Ağaçtan bıraktı kendini ve tamamen domaldı bana. Ben onun amını siktikçe götünün deliği bana bakıp davet edercesine oynuyordu. Baş parmağımı ıslatıp götünün üzerinden deliğine doğru yaklaştırıyordum. Birden korktu ve ‘Olmaz!’ dercesine kafa sallamaya başladı. Ben kafama koymuştum, kaçarı yoktu, götünden sikecektim onu. Daha sert bir şekilde kaçamayacak şekilde tutuyordum onu. Bağırmıyordu, sadece kasıyordu kendini. Parmağımın birini götünün deliğine sokunca biraz gevşer gibi oldu. Sonra iki parmak, derken iyice alıştırdım götünü. Shirin kendini saldı ve bana bıraktı. Sikimin başı büyük bir mantar gibi olduğundan zorlanacaktı. Ağırca verdim sikimin başını göt deliğine. Tükürüklerle besliyordum etrafını…
“Rahat bırak kendini Shirin, yoksa canın yanar!” diyordum ona, ama öylede böylede acıyacağı belliydi. Onun hiç tahmin etmediği bir anda, birden yüklendim ve tamamını geçirdim götüne. “Aaaaaaaah!” diye bir çığlık attı. Canı çok yanmıştı. Öylece kaldım bir süre içinde. Ağırca kendisi başladı götünü ileri geri vermeye, kalçalarını kıvırmaya. Belli ki onun da hoşuna gitmeye başlamıştı. O daracik götüne fazla dayanamadım ve patladım içinde. Sikim biraz sertliğini kaybedince çıkardım götünden. Sikim tertemiz çıktı içinden. Götünden benim döller akıyordu bacaklarından aşağıya. Önümde diz çöktü ve sikimi ağzına alarak temizledi.
Tekrar bir sigara yaktım ve Shirine sarıldım. Onu bu harika sikişten sonra kollarımda dinlediriyordum, birde baktım Jutta ile Sandy bizi bulmuşlardı. Uzaktan arabalarıyla bize yaklaşırlarken, camdan bağırıyorlardı, “Hey oyunbozanlar!” diye. Hele ikimizi de çırılçıplak görünce, “Mesele anlaşıldı!” dediler ve Shirin’i sorguya çektiler. “Hani anlaşmıştık, neden bozdun anlaşmayı?” diye azarlarcasına yüklendiler Shirine. Ben merakla “Ne oldu, ne anlaşması?” diye sordum. Jutta bana herşeyi anlatmaya başladı. Bunların üçüde erkek peşindelermiş. Yani daha doğrusu sikiş delisiymişler. Beni de üçü bir tavlayıp, grup halinde benimle sikişmek istiyorlarmış. Zaten bu benim gözümden kaçmamıştı, böyle birşeyi tahmin ediyordum zaten. Anlamadığım tek şey, Shirin bakireydi, ve öbür kızlar da bakireye benziyorlardı, azgın olmalarına rağmen.
Jutta hikayenin devamını getirdi, Shirin ve diğer ikisi çoktandır bakireliklerini yitirmişler. Jutta ve Sandy özgür yetiştikleri için, ve ailelerinin evlilik dışı cinsel olaylara karşı olmadıkları için, bir sorun yoktu. Shirin Azeri kızı olduğu için, bu durum onun için tabiki söz konusu olamazdı. Fakat Shirin’de çok önceleri bekaretini vermiş. Anne ve Babasını kesinlikle Jutta ve Sandy gibi ikna edemiyeceği için, bir plan kurmuş bu üç kız. Planı çözmüştüm ve kobay ben olmuştum. “Peki tam nasıl çalıştı bu kızlık bozma işi?” diye sordum. “Sikini Shirinin amına sokunca bir direnç fark etmedin mi?” diye sordu Sandy. “Evet, ama o kızlık zarı…” demeye kalmadı, “O gıda boyasıydı, hemde küçücük bir misket halinde olan torbanın içinde.” diyerek devam etti Sandy.
“Vay be…” dedim, içim rahatlamıştı bu arada. Tüm dertler uçmuştu aklımdan. “Peki böylece…” derken, “Evet böylece Shirin, annesi ve babasına karşı mahçup kalmaması için, ve dolayısıyla bir aile faciasını önlemiş olmakla birlikte, kocası olacak herifi şimdiden boynuzladık!” diyordu Jutta kahkahalar içinde. Helal olsun kızlara, ne fikirmiş ama, ben yuttuktan sonra, herkes yutar diye ben de buna inanmıştım. “Evet, Shirin planı biz olmadan da başarılı bir şekilde yerine getirdi.” dedi Jutta. “Ama biz bugün daha hiç sikişmedik, sen iyisin tabi Shirin hanım!” dedi Sandy.
“Benim Pilim bitti, buyrun Ali sizin olsun!” demez mi birden o konuşamayan Shirin. “Vay be, bu da plandı demek, sen konuşuyorsun ya?” diye şaşırdım. “Peki bunun sebebi neydi, dilsiz numarasına ne gerek vardı?” diye sordum. “Erkelere daha cazip geldiğini ve daha çekici olduğunu düşünerek, böyle yaptık!” diye gülümsüyordu. “Doğru, gerçekten öyle, hepiniz ayrı güzelsiniz kızlar, ama Shirin nedense daha cazip geldi bana!” dedim. İşte o ‘nedense’ kelimesinin tarifiydi.
Jutta önümde diz çöktü ve sarıldı sikime. “Bekleyin kızlar, aklıma bir şey geldi.” diyerek kızlara fikrimi anlattım, “Hep beraber güzel bir otele gidip, orda dinlene dinlene güzel zaman geçirelim.” dedim. “Tamam.” dediler “Yine kaçmak yok ama!” diye eklediler ve otele doğru yola koyulduk. Recepsiyondaki bayan şaşırmasın diye, odayı Jutta ile Sandy tuttu ve önden odaya çıktılar. Biz Shirinle yarım saat sonra gizlice girdik otele ve odaya çıktık.
Jutta ile Sandy Banyoda birbirileriyle oynuyorlarmış, kapıyı ıslak ve çıplak bir şekilde bize Jutta açtı. Juttayı o halde gören ben, dayanamadım direk soyunarak banyoya daldım. Sandy amını okşar bir halde benim demir gibi olmuş sikime bakıyordu. “Gel bizi de tatmin et bakalım!” diyordu. Jutta da bu arada direk sikime daldı. Ağzına alıp vantuzluyordu. Ben Sandy’nin amını yalamaya başladım. Bu ara Juttanın amı çok kıllı ve Sandy ‘Amerikan Traşlıydı’. Yani üç kızın üçünün de am traşları farklıydı. Juttayı domalttım önüme ve amına arkadan girdim. Sandy taşaklarımı yalıyor, hatta göt deliğimin etrafında dilini gezdiriyordu.
Shirin sonradan geldi yanımıza, oda Sandy’nin amını parmaklıyordu. Yani herkes mutluydu ve ötekisini bir şekilde tatmin etmeye çalışıyordu. Sikimi Juttadan çıkarıp ayakta Sandy’yi sikiyordum. Jutta’da Shirinle birbirilerinin amını yalıyorlardı. Uzun bir zamandan sonra Sandy’nin amına korkmadan boşaldım, bu kızlar öyle şeytan ki, herhalde bir şekilde korunuyorlardır düşüncesiyle. Nitekim hepside (sonradan öğrendim) hap ile korunuyormuş zaten. Neyse yıkanıp yatağa yattık hep birlikte, televizyonu açıp bir film izlerken hepimiz yorgunluktan uyumuşuz.
Bir ara uyandığımda, kendimi üç tane mis gibi kokan kızın arasında bulmak müthiş güzeldi. Ama aklıma yine sonradan dank etti. Tanrım, ben evliydim, ne yapıyordum burda? Saate baktım akşam olmuş bile. Hemen telefona sarıldım ve evi aradım. “Karıcım ben arkadaşlarla buluştum, maç seyrediyoruz, gecikebilirim.” diye bir yalan uydurdum. “Tamam, fazla gecikme.” diye cevap veren eşimin tepkisinden, anlattığıma pek inanmadığını hissetsem de, telefonu kapattım.
Kızların arasına yine girdiğimde, Shirin ve Sandy uyanmıştı. Hep birlikte Juttayı uyandırdık. Tabiki tüm vücuduna öpücükler kondurarak. Öyle bir azdık ki hepimiz, tekrar sikişmeye karar verdik. “En çok hayal ettiğin ne?” diye sordu Shirin bana. “Sadece bir şey değil Shirin, aklımda neler var bilsen!” dedim. “Söyle ozaman…” diye cevap geldi Shirinden.
“Birincisi: Sikim hiç iki kadın tarafından aynı anda yalanmadı. Aynı zamanda ben de üçüncü bir kadını yalarsam ne süper olur. İkincisi: Bir kadını götten sikerken, birisi arada bir taşaklarımı ve sikimi yalamalı. Aynı zamanda diğer bir bayanla derince öpüşmek istiyorum. Üçüncüsü: Birinizi sikerken, diğer ikinizi parmaklamak, sonra teker teker sırayla, hatta sizi üst üste yatırıp, kat kat sikmek…” dedim.
“Öyleyse ne duruyoruz, çok işimiz varmış!” diye gülümsüyorlardı kızlar.
Arkadaşlar, saatlerce üç tane huri ile her türlü sikişmek bana nasip oldu, ben yaşadım ve inanılmaz güzeldi (dilerim sizlere de nasip olur!). Ama gece eve geldiğimde pilim bitmişti, yani karım o gece benle sikişmek isteseydi, imkansız yapamayacaktım.
Kızlarla o günden sonra bir daha malesef görüşemedim. Telefon numaralarını vermişlerdi, yalnız yine kandırmışlar beni, numaralar doğru değilmiş. O günden sonra defalarca yüzme havuzuna gittim, acaba orda onlara tekrar rastlarmıyım diye, malesef birdaha göremedim. Arabalarının plakasına da dikkat etmemiştim. Yine de umudumu kaybetmek istemiyorum, çünkü öyle bir sikişmeyi özledim yine!
Hoşça kalın!