Meraba ben Hollanda’dan Seval. 1,69 boyunda, 63 kilo civarlarında, kumral mavi gözlü, oldukça güzel ve alımlı bir bayanım. Size anlatacağım olay bundan yaklaşık 8 ay önce başladı. Kocamın Türkiyede okuyan Murat isminde bir yeğeni vardı. Murat 25-26 yaşlarında oldukça bakımlı, esmer, hani yağız delikanlı derler ya, öyle bir delikanlıydı ve dayanılmaz bir fizik yapısına sahipti. Kocam da aslında fena bir erkek değildir, ama şunu hikayemi tam olarak anlatmadan önce lütfen beni anlamanız açısından söylüyorum, ben kocasını deli gibi seven ve ondan başkasını görmeyen bir kadınım, her haliyle ben kocama tapıyorum, şimdi anlatacaklarım buna ters olsada, inanılması güç olsada, gerçek.
Birgün Türkiyeden kocamın ablasından telefon geldi. Telefonda kocama, yeğeninin okulu bitirdiğini, başarılı bir dereceyle üniversite sınavını kazandığını söylüyordu. Ben ilk önce para falan isteycek diye düğündüm, ama kocamın ablası oğlunun dayısının yanında Hollanda’da üniversiteye gitmesini istiyordu. Bizimde durumumuz baya bir iyi, kocamın kendi işyeri olduğu için. Tabii kocam önce biraz kem küm etti, işte, “Abla gelemez, vize vermezler…” falan diye. Ama kocamın ablası çok ısrar edince mecburen, “Tamam bir bakalım abla.” demek zorunda kaldı. Kocam telefonu kapatınca bana, “Hayatım artık sende duydun, fazla itiraz etsem, kırılırdı. Lütfen sende anlayış göster, gelsin, okula başlasın, ona kalacak başka yer buluruz, bize fazla yükü olmaz.” dedi. Ben de kocamı kırmamak için kabul ettim.
Yalnız bu arada ben Türkiyeye, Giresuna gitmeyeli yedi yıl olmuştu. Muratı en son yedi yıl önce görmüştüm. Onu hep o yedi yıl önceki çocuksu tipiyle hatırlıyorum tabiki. Ama kocam annesinin hastalığı nedeniyle sık sık gidip geliyordu. Neyse, ben kocama, “Tabii hayatım, istiyorsan getir, sanki sırtımızda duracak değil ya, yerimiz müsait.” dedim. Kocam sanki memnun olmamış gibi bir ifadeyle, “Sağol karıcığım…” dedi. Kocamın bu haline o an anlam verememiştim. Kocam sonra olacakları galiba tahmin ettiği için o yüz ifadesi varmış, bunu sonradan anladım. Neyse kocam yeğenini davet etti, sorun çıkmadı, öğrenci olduğu için hemen vize verdiler ve zamanı gelince kocam yeğenini almaya havaalanına gitti. Ben de evde yemek hazırladım, yoldan geliyor, açlığı vardır diye. Sonra kapı çalındı, geldiler diye kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda bir an sanki şok oldum, karşımda o yedi yıl önceki Murat değilde, kocaman bir adam vardı. Dona kaldım, öyle yakışıklı olmuş ki, anlatamam. Biran elim ayağım birbirine dolaştı…
Kısa bir şaşkınlıktan sonra, “Yenge benim, Murat, tanımadın mı?” diyerek boynuma sarıldı. İşte o an, belki saçma ama, vücuduma ilk kez bir erkek dokunuyormuş gibi heycanlandım ve yüzüm kızardı. Kocam da aşağıdan valizlerini çıkartıyor bu arada. Sonra içeri geçtik ve başladık sohbete. Kocam, “Seval görüyormusun bizim Muratı ya, basbaya delikanlı olmuş, demi?” dedi. Ben de, “Evet ya, çok şaşırdım hayatım.” dedim, ama bir türlü Murattan ve vücudundan gözlerimi alamıyordum. İlk kez böyle birşey yaşıyordum ve aynı zamanda da çok korkuyordum, kocamın dikkatini çekecem diye. O andan itibaren kocamın yeğeniyle sanki yıllarca sevişme arzusu yaşıyormuşum gibi bir his yerleşti içime. Onu o kadar beğenmiştim ki, sanki elimden gelse o gece altına yatmak istiyordum. Ama bu imkansızdı! Yinede kocamın yeğenine duyduğum bu hayranlık zamanla dahada ilerledi…
Murat okula başladı ve bizde kalıyordu. Sözde iki ay kalacaktı, tam 7 ay oldu hâlâ bizde. Ve ben gitmesin diye her türlü taktiği deniyordum. Bu arada kocam da kıskanç biri, ondan da çekiniyorum, ama artık içimdeki Murata karşı arzu dayanılmaz hale geldi. Ha bu arada ben de güzel ve alımlı bir kadınım ve kendime dahada bir bakım yapıyorum, süsleniyorum, Muratın dikkatini çekmek için. O’da aynı sebebten bırakıp gitmek istemiyor, ama O’da, ben de açılamıyoruz birbirimize. Benim onu arzuladığımı o anlıyor, onunkini de ben, sadece birbirimize itiraf edemiyoruz…
Birgün kocamla sevişirken, kocam sürekli öflüyor püflüyor, ben, “Neyin var hayatım?” diye sorduğumda, “Birşey yok ya…” deyip geçiştiriyor. Aslında var birşey ama bana söyleyemiyor. Sonraki haftalarda kocamın ağzından baklayı aldım: Sevişirken beni yeğeniyle hayal ettiğini, çok kıskandığını söylemeye başladı. Ama yüzüme bakmadan karanlıkta, belliki O’da benim tepkimden korkuyordu. İşte o an ben koptum, zaten onu duymak için yanıyordum. Ben hiç bozuntuya vermeden, “Aşkım ne diyorsun sen? Olur mu öyle şey? O senin yeğeninse benim de yeğenim sayılır!” dedim ve konu öylece kapandı. O andan sonra anladım ki, kocamda onunla yatmamı istiyor ama bunu itiraf edemiyordu…
Birkaç gün sonra kocama, “Aşkım ne yapabilirim söyle, senin için yapmayacağım şey yok.” dedim. O’da, “Ya aslında söyleyceğim ama beni yanlış anlamandan korkuyorum.” dedi. Ben artık iyice emin oldum ve cesaretlendim, “Aşkım bak istersen ben söyleyim, doğruysa sen sadece kafanı salla.” dedim. Kocam tamam dedi ve ben, “Kocacığım yoksa sen benim Muratla yatmamı mı istiyorsun? Bak eğer öyleyse çekinme söyle, benim de aslında çok zamandır hayallerimde, ama ben de söyleyemiyorum.” dedim. Kocam bunu duyduğunda, “Seni seviyorum, anlayışlı karıcığım benim!” diyerek bir anda üzerime abandı. Sanki bana ilk defa dokunuyormuş gibi heyecandan titriyor ve “Aşkım sen varya sen, ne kahbesin sen, senin ağzından bunları duymak beni öyle azdırıyor ve heycanlandırıyor ki, sanki seninle yeni evlenmiş gibi hisediyorum kendimi.” diyordu. Ben de aynıydım…
O gece kocamla 11 yılın ardından ilk defa arka arkaya 3 kez sikişmiştik. Kocam beni sanki ilk defa siker gibi öyle sert sikiyordu ki, altında kıvranıyordum. Ara soğumadan kocama Muratla nezaman sikişeceğimi sordum. Kocam, “Yeğenimin seni sikmesini çok mu istiyorsun aşkım?” dedi. Bunları kocamdan duymak beni iyice azdırdı, “Evet aşkım, yeğeninin yarağını yemek için yanıyorum.” deyince, ikimizde kopmuştuk. Kocam, “Merak etme karıcığım, izin veriyorum, yeğenimle ilk fırsatta sikişebilirsin. Ama sonraki sikişmelerinizde ben de yanınızda olmak istiyorum.” dedi. Ben de, “Tamam aşkım, yeterki yeğenin siksin beni.” dedim. Bunları nasıl söylediğimizi bilmiyorduk, sanki birisi bizi uyuşturmuştu. O geceden sonra hem kendi isteğim, hem kocamında onayı ve isteği ile ben Murata daha yakın davranmaya başladım. Tabiki Muratta bana…
Artık önümde engel yoktu. Birgün kocam işteyken Murat eve erken geldiğinde, Muratı kapıda en seksi kıyafetlerimle karşıladım. Murat beni öyle görünce kendinden geçti. Zaten gözlerini alamıyordu benden. Kapıyı kapatır kapatmaz, hiçbirşey söylemeden Muratın dudaklarına yapıştım. Muratın dudaklarını öyle bir emiyordum ki nerdeyse koparacakmtım. Yavaş yavaş vücudunu okşamaya başladığımda, artık ikimizde çıldırmıştık. Muratta benim her yerimi okşayıp yalıyor, “Yenge, sen nasıl bir yaratıksın böyle, ne var sende beni çeken?” diye inliyordu. Muratın pantolonunu indirdim, külotla kaldı. Nihayet yarağını çıkarıp ağzıma aldığımda ağzım kapanmıyordu, yarağı çok kalındı. Ve önce ben onu öyle boşalttım, sonra o benim amımı yaladı ve beni boşalttı. Sıra artık gerçek sikişe gelmişti. Murat beni koridora yatırıp, bacaklarımın arasına girdi ve o kalın yarağını amıma dayadı. Amıma öyle sert sokup çıkarıyordu ki, benim zevk çığlıklarımı duyan başka şey zannedecek gibiydi. O gün kocam gelene kadar Murat beni tam 5 kez sikti…
O gün gerçek yarak yemenin tadına varmıştım. Gerçi kocam da çok güzel sikiyordu beni, ama bu değişiklik beni çok heycanlandırmıştı. Sonraki günlerde kocamı da aramıza aldık, artık kocam yeğeniyle birlikte sikiyor beni. Kocam götten, Murat amımdan sikiyor, bazen de değişiyorlar. Kısacası Muratın Hollandaya gelmesiyle hayatımın en mutlu heycanlı dönemini yaşadım, halen de yaşıyorum. Bu arada Muratın okulda ikinci senesi ve halen bizde kalıyor. Nerdeyse iki akşamda bir sikiyorlar beni. Sabahlara kadar ikisinin koynunda yatıyorum. Sabah uykudan uyandığımda iki erkek var yanımda, bazen Muratın yarağı içimde uyanıyorum, bazende kocamınki içimde, anlatılmaz bir zevk ve heycan…
Yazın üçümüz birlikte tatile gideceğiz, tatilde de yiyecem ikisinin yarağını…