Merhabalar, geçen hafta iki arkadaşımla birlikte saunaya gittik. Yıkanıp masaj yaptırdıktan sonra, Aykut ile Cemil bir odaya geçtiler. Ben de yan odaya geçtim, yıkanıp çıkacaktım. Dikkatimi çekti, yan kabinden tuhaf sesler geliyordu. Bir an evvel yıkanıp çıktım ve yan kabinin perdesini araladım. Gördüğüm manzara karşısında dondum kaldım orda öylece. Aykut yarağını Cemilin götüne, dibine kadar geçirmiş ve Cemili inlete inlete sikiyordu. Ağzım açık, onlara bakarken benim de yarağım dimdik olmuştu. Aykut hiç istifini bozmadan hem Cemili sikmeye devam etti, hem de bana, “Sefa, orda öyle dikilip durma, gir içeri ve perdeyi kapat; istersen bize katıl, ister seyret!” dedi. Girdim içeriye ve perdeyi kapattım. Gözümü Aykutun yarağı altında kıvranan Cemilin sikinden alamıyordum, sanki bir mıknatıs gibi beni çekiyordu.
Kendi kendime (Sefa, oğlum ne napıyorsun sen?) diye sormama rağmen, içimden gelen yarak yalama dürtüsüne karşı koyamadım ve Cemilin sikini elimle tuttuğum gibi ağzıma götürdüm ve yalamaya, emmeye başladım. Aykut, benim Cemilin yarağını yalayıp emdiğimi görünce, “Koçum Sefa, hah işte olay budur! Bir kez alıştın mı, bundan sonrası kendiliğinden gelir. Cemilin yarağını ne kadar güzel emiyorsun öyle!” diyordu. Yarım saat kadar siktikten sonra Aykut Cemilin götüne boşalırken, Cemil de benim ağzıma boşaldı. Nasıl yapabilmiştim bunu. Hem inanamıyordum, hem de çok hoşuma gitmişti…. Tekrar yıkandık, giyindik, saunadan çıktık ve kahveye doğru yola koyulduk.
Kahvede ücra ve sessiz bir masa bulup oturduk ve biraz önce sauna’daki yaptıklarımız hakkında konuşmaya başladık. Ben, bu yarak yalama olayından çok zevk aldığımı ve aslında sikilmeyi de merak ettiğimi söyledim. Aykut ta, “Zaten kaç zamandır Cemil ile bu konuda sana açılmayı düşünüyorduk!” dedi. Cemil de, “Yaa Sefa, bir akşam size içmeye gelsek ya, hem sohbet eder, hem de biraz hosça vakit geçiririz!” dedi. Ben de, “Tabi ki gelin, ama içki ve sohbet faslı tamam olur da, hosça vakit geçirme olayı biraz zor, benim karıyı unuttunuz galiba, bize rahat vermez!” dedim. Aykut ta, “Yaa, neden karına da birkaç duble içirip sarhoş etmiyoruz? Biraz kafayı bulursa tantana etmez, ve bize karışmaz. Biz üçümüz biz bize, erkek erkeğe eğleniriz, biraz da elleşiriz!” dedi.
Ben de, “Peki, ya karım, biz birbirimizle elleşirken farkeder ve onun da canı bize katılmak isterse?” diye bir yoklama çektim. Bunun üzerine Aykut, “Bu da dert mi yani, fıstık gibi karın var, zaten teşhiri çok seviyor, ne zaman size misafirliğe gelsek, isterik isterik bakıyor ve sürekli frikik veriyor. Külotlarının renklerini bile ezberledik. Aslında kendi aramızda epeyce bir zamandan beri, Sefanın karısını bir kere sikmek lazım diye konuşuyoruz hep!” dedi. Cemil de ordan onayladı ve “Yaa Sefa, karını neden üçümüz birlikte sikmiyoruz? Ya da, birimiz karını sikerken, diğerimiz de seni siker. Veya sıra ile hem karını, hem de birbirimizi sikeriz. Düşünsene bir, karının gözleri önünde senin götünü sikeceğiz. Hatta, ayarla da, bu gece gelelim, umarım artık hayır demezsin. Bak, şu anda karını düşündüğüm için yarağım yine dikildi!” dedi.
Aslında yiyeceğim yarağın düşüncesiyle, benim de yarağım dikildi. Onlara, “Ben öylese eve gideyim, karıma sizin içmeye geleceğinizi haber vereyim ve içki sofrasını hazırlatayım. Fakat akşam geldiğinizde, bu sauna olayından bahsetmeyin. Ayrıca karıma, seni sikmeye geldik gibi laflar etmeyin. Kesinlikle orospu muamelesi yapmayın. Karım içkiye fazla dayanamaz, ikinci veya üçüncü dubleyi içtikten sonra tam kıvama gelir. Biriniz karımı yavaş yavaş öpüp okşar azdırırken, diğeriniz de benim götümü falan elleyip okşarsınız. Karım görünce iyice tahrik olur. Sonra siz sıra ile, önce beni ve sonra da karımı sikersiniz!” dedim. Kabul ettiler ve ben eve gittim.
Akşam Aykutla Cemil, bir buket çiçekle geldiler. Karım süper bir mini etek ve mini bir bady giymişti, o haliyle bir ölüyü bile diriltirdi. Bizimkiler benim karıyı o halde görünce, her ikisinin de yarağı kazık gibi oldu. Masaya oturduk, içkiye ve muhabbete başladık. Dediğim gibi üçüncü dubleden sonra benim karı oturduğu sandalyede hafiften yalpalamaya başladı bile. Konuşurken Cemilin kolundan ve dizinden falan tutmaya başladı. Ben karıma, “Karıcığım, biraz daha meze hazırlayıp getirirmisin?” dedim. Karım da, “Hay hay efendim!” diyerek kalktı. Ardından da Cemil, “Dur sana yardim edeyim!” dedi ve birlikte mutfağa geçtiler.
Karım mutfak tezgahında meze yaparken, Cemil de karımın arkasında, eğilip karımın mini eteğinin yarısını bile kapatmadığı götünü dikizliyordu. Bir süre sonra karımın kalçalarını okşamaya ve yalamaya başladı. O ana kadar karımdan hiç tepki gelmedi. Cemil tam karımın külodunu tutup aşağıya sıyıracakken, karım döndü ve “Yapma Cemil, kocam görür, sonra ne der?” dedi. Cemil de, “Asil sen kocana bir bak!” dedi ve karımı kolundan tutup salona getirdi, bizi gösterdi. Aykut o iri yarağını ağzıma vermiş, ben de iştahlıca emiyordum!
Karımın tek söylediği şey, “Vay be! O ne kadar büyük bir yarak öyle, ben de yalayabilirmiyim?” oldu. “Karıcığım hadi yatak odasına geçelim, Aykut beni Cemil de seni siksin.” dedim ve hep beraber yatak odasına gittik. Birkaç dakika sonra dördümüz de çırıl-çıplak yataktaydık. Cemil o iri yarağını karımın amına geçirmiş, gidip geliyordu. Aykut ta beni domaltmış, ilk defa milli oluyordum. Hem de öyle bir sikiyordu ki, inim inim inliyordum. Karım hem kendi sikildiği için zevkten uçuyordu, hem de Aykuta, “Hepsini kocama harcama, beni de sikeceksin!” diyordu.
Yarım saat kadar siktikten sonra, Cemil karımın amına, Aykut ta benim götüme aynı anda bellerini boşalttılar. Hep birlikte banyoda yıkanıp tekrar yatağa geldik. Gerçekten hayret bir durum, her ikisinin de yarağı halen kazık gibiydi. Cemil beni sikmek için yanına çağırdı. Ben de, “Yok, sen Aykutu sik, aynı anda Aykut ta karımı siksin. Ben seyredeceğim!” dedim.
Cemil yatağa oturdu ve Aykutu kucağına yerleştirdi ve götten geçirdi. Aykut ta karımı kucağına yerleştirdi, karımın tek ayağını ileriye doğru kıvırdı. Karimin götü kabak çiceği gibi açılmıştı. Aykut odun gibi yarağının başını karımın götüne geçirdiğinde, karım çılgınlar gibi bağırıyordu, “Bu kadar yeter Aykutcuğum, yarrağın çok iri!” diyordu. Aykut ta, “Seni nazik oruspu seni! Kocan yarrağımı yerken gık bile demedi, sen niye bağırıyorsun? Bak giyinir giderim, ha!” dedi. Karım da, “Yok canım sen yanlış anladın, tabii ki istiyorum, götümü sikmeni. Sik te, o beceriksiz kocam da görsün, göt nasıl sikilirmiş. Ama lütfen yavaş sok!” dedi.
Karım haklıydı, böylesine güzel ve muhteşem bir karım vardı ve iyi sikemiyordum. Karım 28 yaşında, hem güzel hemde çok seksiydi… Neyse, o gece her ikimizi de güzelce siktiler ve sabaha doğru evlerine gittiler.. Onlar gittikten sonra karımla banyo yaptık. Banyoda karıma sarıldım ve öptüm, “Nasıl bir geceydi? Memnun kaldın mı karıcığım?” dedim. Karım da, “Sorma, harika idi! Fakat arkası gelirse daha çok memnun olurum!” dedi.
Bizim hikayemiz de bu, hem sizinle paylaşmak istedik, hem de bu sitede birkez de kendi anımızı okuruz dedik… Umarız beğenmişsinizdir.