Merhaba, ismim Gülçin. 29 yaşındayım ve evliyim. Uzun boylu, çok güzel, dolgun dik göğüslere, pürüzsüz bir vücuda, yuvarlak kalçalara ve sütün gibi uzun bacaklara sahip bir kadınım.
Kocamı annem bulmuştu. “Kızım aşkı meşki boş ver, çalışsın evine baksın yeter, aşk karın doyurmuyor.” demişti. Kocam gece gündüz çalışır, insanlarla konuşmaz, eve bir bayan komşu dahi gelse bizimle oturmaz, hemen odasına çekilir, utangaç, çekingen bir tip. Ben zorlamasam seks hayatımız yok gibi birşey, sikmesi için zorla üstüme alırım. Oysa seksi çok seven bir kadınım. Açık giyinmeyi severim. Yolda gören erkekler gözlerini alamazlar, adeta gözleriyle sikerler beni.
Bir gün bir kız arkadaşıma oturmaya gitmiştim. Sohbet uzayınca akşam karanlığına kalmıştım. Durakta minibüs bekliyordum, önümde özel bir araba durdu ve kornaya bastı. Ben tabi hiç arabaya bakmıyorum. Adam camı indirip, “Gülçin benim, gel eve gidiyorsan bırakayım.” dedi. Komşumuz Erol abiymiş. Arabaya bindim, “Sen miydin Erol abi? Ben de kim bu serseri diye düşünüyordum.” dedim. Erol abi de gülerek, “Evet, benim o serseri.” dedi. Eve doğru giderken, laf atanlardan, bakanlardan konuşuyoruz. Ben, “Erol abi ya, hiç rahat bırakmıyorlar, hep laf atıyorlar, yiyecek gibi bakıyorlar.” diye dert yandım.
Erol abi de, “Kızım çok güzelsin, biraz da açık giyinmeyi seviyorsun, sana kim laf atmaz, yiyecek gibi bakmaz?” dedi. “Erol abi, sen de mi?” dedim, “Ne oldu, ben erkek değilmiyim, senin gibi güzele bakmayıp ta kime bakacam?” dedi. Ben konuyu değiştirdim, “Erol abi kaç yıldır komşuyuz, ilk defa arabana binmek nasip oldu, araban güzelmiş.” dedim. Erol abi de, “Kızım öyle bir salakla evlisin ki, adam kimseyle konuşmuyor, kocanın yanında da sana gel gezdireyim diyemiyorum. Arabam istediğin zaman emrinde, istersen şimdi bile gezdireyim.” dedi. “Erol abi bugün olmaz.” dedim. “Ne zaman olur peki?” dedi. “Bilmem, başka bir gün gezelim.” deyince, Erol abi arabayı kenara çekti, kontağı kapattı ve “Günü söyle gidelim.” dedi. Baktım kurtuluş yok, “Ozaman Pazar günü pikniğe götür beni.” dedim. O da, “Tamam, ama ikimiz yalnız gideceğiz, olur mu?” dedi. Ben, “Olur.” deyince, beni evimizin önüne kadar getirdi bıraktı.
Annemden birşey saklamam, anneme telefon ettim, Pazar günü Erol abiyle pikniğe gideceğimi anlattım. Anlatmaz olaydım. Annem, “Ben de geleceğim.” diye tutturmaz mı? Anneme, “Anne olmaz yaa.” dediysem de, annem bana, “Siktir oruspu, sikişeceksin adamla değil mi?” dedi. Ben de, “Yok anne öyle birşey.” dedim, annem de, “Evli barklı adam, seni sikmeyecekse neden pikniğe götürsün? Ben de geleceğim.” dedi. Mecburen bizimle gelmesine razı oldum. Cumartesi akşamdan annem bize geldi ve kocama, “Damat, yarın kızımla gezmeye gideceğiz.” dedi. Kocamın anneme olumsuz cevap verme gibi bir şansı yok, “Sen bilirsin anneciğim.” dedi ve olay kapandı.
Pazar sabahı annem beni evden aldı ve buluşma yerine gittik. Erol abi arabayla gelip yanımda annemi görünce yüzünden düşen bin parça olmuştu. Erol abinin morali bozulmuş, fakat anneme belli etmemeye çalışıyordu. Arabaya bindiğimizde Erol abiyi annemle tanıştırdım. Bu arada, annem 50 yaşında olmasına rağmen, yaşına göre güzel bir kadın sayılır. Yolda, sigara ve bira falan almak için, bir marketin önünde durduk. Annem arabada kaldı, Erol abi ile ben indim. Markete girince bana, “Anneni neden getirdin?” diye sordu. Ben de, “Telefonda annemle konuşurken ağzımdan kaçırdım, annem de bizimle birlikte gelmek istedi.” diye durumu anlattım. Erol abi de, “Neyse…” dedi ve alışverişi yapıp yola devam ettik.
Ormana vardığımızda Erol abi bizi, sessiz sakin, kimsenin olmadığı ıssız bir yere götürdü. Battaniyeleri serdik, bardakları tabakları, içecekleri ve yiyecekleri çıkardık, küçük tüpe çay suyunu koyduk, arabanın teybini açtık ve oturduk. Annem Erol abiyi ahret sorularına tutuyordu. Erol abi muhabetten ve sorulardan sıkılmıştı. Bunu farkeden annem ciddiyeti bırakıp samimiyete başlamış, Erol abi ile el şakaları yapıyordu. Dokunmalar, sarılmalar derken bunlar işi büyüttüler. Erol abi beni unuttu, benim yanımda anneme sulanıyordu. Erol abi annemin kulağına birşeyler söyledi, annem de bana, “Kızım git biraz gez dolaş, ne başımızda duruyorsun?” dedi.
Bunun ne anlama geldiğini anlamıştım. Yanlarından kalktım, ordan uzaklaşır gibi yaptım, yakındaki çalılıkların arkasına gizlendim ve annemle Erol abiyi gözetlemeye başladım. Annem Erol abinin fermuarını açtı, yarağını çıkardı ve yarağıyla oynamaya başladı. Gözlerime inanamadım, Erol abinin yarağı çok büyüktü. Kocamın yarağından başka ilk defa bir başka erkeğin yarağını görüyordum, o da kocaman bir yarak idi. O ana kadar ben hep, tüm erkeklerin yarrakları kocamınki gibi küçük olur sanıyordum. Az sonra annem Erol abinin yarrağını ağzına almış emiyordu. Bunu da ilk defa görüyordum, yani yarak yalamayı. Kocamın yarrağını daha hiç yalamadım. Hiç yarak ağza alınır mı? Fakat annem Erol abinin yarrağını öyle güzel ve iştahla yalıyor ve emiyordu ki, mutlaka zevkli birşey olmalıydı, resmen somuruyordu. Erol abinin o kocaman yarrağının nerdeyse hepsi annemin ağzında kayboluyordu.
Az sonra annem eteğini yukarıya topladı, külodunu çıkardı, battaniyeye sırtüstü uzandı ve bacaklarını ayırdı. Birkaç saniye içinde Erol abi de pantolonunu ve külodunu çıkarıp, koca yarağını anneme sokmuştu bile. Erol abi annemin amına habire sokup çıkarırken, annem Erol abinin altında zevkten dört köşe bir şekilde gözlerini kapatmış, “Ohhhh. Geçir koçum, kökle, sik beni!” diyor, inliyordu. Daha fazla dayanamadım yanlarına gittim ve anneme, “Bunun için mi beni gönderdin?” diye kızdım. Annem de bana kızgın bir şekilde, “Sus ağzına sıçtığımın kızı, birazdan sen de sikişirsin!” dedi. Erol abi ise hiç istifini bozmadan annemi sikmeye devam etti. Orda öylece donup kalmıştım.
Erol abi birkaç kez daha annemin amına sokup çıkardıktan sonra, ikisi de boşalmışlardı. Annem Erol abinin altından kalktı ve “Al sevgilin senin olsun, tepe tepe kullan!” dedi ve külodunu alarak arabaya gitti. Erol abinin annemin amından çıkardığı yarak sallanıyordu, ister istemez gözüm takıldı kaldı. Suskunluğu Erol abi bozdu, “Ne yapayım kızım, ben sana yalnız gidelim dedim, sen anneni de getirdin!” dedi. Elimden tuttu, yanına oturttu ve “Ben aslında seni sikmeyi istiyordum!” dedi ve beni öpmek istedi. “Hayır istemem artık!” dedim. Erol abi ayağa kalktı yarağını ağzıma dayadı, “Em o zaman!” dedi. “Hayır, istemiyorum!” diye karşılık verince, başımı sıkıca tutup zorla yarağını ağzıma soktu. Aslında ben de çok istiyordum, ama kızmıştım.
Biraz naz yaptıktan sonra, yarağını kendi isteğimle yalamaya ve emmeye başladım. Az sonra Erol abi yanıma oturup, gömleğimin düğmelerini açmış, göğüslerimi emiyordu. Yalayarak göbeğime geldi, külodumu çıkardı ve amımı okşuyordu. Bacaklarımı havaya dikti ve amımı yalamaya başladı. Daha önce kocam amımı hiç yalamamıştı, ilk defa bir erkek amımı yalıyordu. Amımın yalanması çok değişik bir zevk veriyordu ve çok geçmeden boşaldım. O sırada birden annem tepemize dikildi ve Erol abiye, “Ben senin yarrağını yaladım emdim, sen benim amımı yalamadın, fakat kızımın amını yalıyorsun!” dedi. Erol abi de anneme, “Yıka amını gel, böyle anne kızı hem yalar hem sikerim!” dedi.
Annem su şişesini alıp, amını yıkamak için çalıların arkasına doğru gittiğinde, Erol abi sırtüstü uzandı, beni üstüne oturttu, alttan yarağını amıma soktu ve dipliyordu. Erol abi beni öyle güzel sikiyordu ki, evlendiğimden beri kocam tarafından daha hiç böylesine heyecanlı sikilmemiştim. Zevkten kendimi kaybetmiştim, boşaldıkça boşalıyordum. Çok geçmeden annem de amını yıkayıp gelmişti, Erol abinin yüzüne doğru çömeldi, amını Erol abinin ağzına dayadı ve yalattı. Erol abi bir yandan yarağıyla beni sikerken, diğer yandan da diliyle annemin amını sikiyordu. Annem inleyerek Erol abinin ağzına boşalınca, Erol abi de beni daha hızlı ve sert sikmeye başladı ve birlikte aynı anda boşaldık.
O gün piknik boyunca, Erol abi bir kez daha hem annemi sikti hem de beni sikti. Kimsenin kimseye bir dargınlığı, kızgınlığı kalmamıştı. Erol abi, annem ve ben, çok güzel bir piknik yapmış, üçümüz de olabildiğince mutlu olmuştuk. Ama bu daha başlangıçtı, bundan sonra ayda en az 3 – 4 kez, annem ve ben Erol abiyle buluşup üçlü sikişmeye karar verdik. Tabi bundan, ne 65 yaşında siki kalkmayan babamın, ne işten güçten başka birşey düşünmeyen salak kocamın, ne de Erol abinin karısının haberi olacak! Anne kız birlikte gezmeye gideceğiz (Bu günkü gibi!)…